Horlayan, uykuda nefesi duran, gündüz aşırı uyku hali olanlar dikkat
Kepez Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ramazan Gürkan, bugüne kadar birçok özellikli birimi hizmete açtıklarını ifade ederek, kısa süre önce uyku polikliniğinin de hizmete girdiğini söyledi. İki yataklı uyku laboratuvarı ile hastalara hizmet verdiklerini kaydeden Gürkan, "Antalya’da böyle bir hizmete ihtiyaç vardı. Birkaç hastanede bu hizmet veriliyordu ve uzun sürelere randevu veriliyordu. Bu bekleme süresinde hastalar mağdur oluyordu. Bu hizmete talep vardı, çoğu hastalar farkında değil uyku sorunu çektiğinin. Uykuda horlama, uyku apnesi, yorgunluk, uyku hali gibi durumda olanlar için öncelikle test yapılması gerekiyor. Nedenini saptıyor ve ona göre tedavi veriyoruz" dedi.
"Hastaların yaşam kalitesi artıyor"
3 uzman ekip, 3 sağlık personeli ve 10 kişiyi bulan personelle laboratuvarın hizmet verdiğini dile getiren Gürkan, "Çoğu kişi uyku sorununun olduğunu bilmiyor, yanındaki eşi ya da akrabaları fark ediyor. Horlama, uyku esnasında nefesin kesilmesi gibi durumlarla uyku kalitesi düşüyor ve kişi ertesi gün yorgun oluyor. Bu sorunun farkında olmuyor. Uykusuzluğu fonksiyonel anatomik bir rahatsızlıktan ziyade günün yorgunluğuna, çay-kahve içmesine bağlayabiliyor. Normalde uyku bozukluğu hastalıkları mevcut. Uyku polikliniğimize başvuran vatandaşlarımıza gerekli tedavi yapılıyor. Tedavi olduktan sonra hastalarımızın yaşam kalitesi artıyor" diye konuştu.
"Bütün sistemleri etkiliyor"
Kepez Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ayhan Varol, toplumda uyku apnesi hastalığının bir hayli fazla olduğunu ve farkındalığın az olduğunu belirtti.
Geceleri horlayan, uykuda nefesi duran, gündüz aşırı uyku hali olan kişilerin uyku polikliniğine başvurması gerektiğine değinen Varol, "Kişiler bu hallerini ya yorgunluğa ya sigara ya da alkole bağlıyor; aslında bu bir hastalık. Sadece horlamayla sınırlı bir hastalık değil maalesef; bütün sistemleri etkileyen, vücudun enerjisini yok eden bir durum. Uyku apnesini öncelikle laboratuvarımızda teşhis ediyoruz. İki aşamalı uyku testi yapıyoruz. Akşam yatırdığımız hastadan sabaha kadar test yapıyoruz ve sonuçlarını değerlendiriyoruz. Ardından buna göre teşhis ve tedavi uyguluyoruz" diye konuştu.
"Toplumda yeteri kadar bilinmiyor"
Diğer branşlardan da faydalanarak hastayı tedavi ettiklerini ifade eden Varol, "İlimize gerekli bir servisti. Yapılan bir araştırmada trafik kazalarının yüzde 5’inin uyku apnesi ortaya çıkmıştır. Araba kullanan bir kişiyi o anda uyku hali bastırıyor. Bu bizim toplumda, ’Çok yemek yedim, toktum, şekerim düştü, yükseldi’ şeklinde değerlendiriliyor. Aslında bunlar uyku apnesinin habercisidir. Kilolu hastalarda yeni ehliyet alma ve yenilemelerde uyku testini şart koşuluyor. Toplumumuzda 5 ile 10 arasında uyku apnesi hastalığı var fakat yeteri kadar bilinmiyor" şeklinde konuştu.