Depremzedenin çaresizliği: Ailesinden 100 kişiyi kaybetti
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 9 saat arayla meydana gelen 7.7 ve 7.6’lık depremden binlerce vatandaş etkilendi. Depremden etkilenen vatandaşlardan bazıları Kayseri’de bulunan yurtlara yerleştirildi. Kayseri’de yurda yerleşen ve Kahramanmaraş’ta depremi birebir yaşayan Mustafa Argus da, depremde 100 yakınını kaybetti. Deprem sırasında evde olduklarını ve dua ederek, kanepenin kenarında beklediklerini söyleyen Mustafa Argus, “Gece saat 4 civarıydı. Çocuklar bir anda ‘baba deprem oluyor’ dediler. Hemen yanıma koştular, birbirimize sarıldık. O sırada depremin ilk başlarını biz hissetmemişiz. Daha sonra tam duracak diye beklerken, tam duruyor gibi oldu. Ondan sonra sanki kıyamet kopuyordu. Bu gece olan ikinci sallanmada 15 saniye sürdü. Daha sonra biz tekbir getirerek, çocukları bir kanepenin kenarına aldım. Burada devletimizin yaptığı tatbikatlar aklıma geldi. Eğer o tatbikatları görmesek belki dışarı kaçacaktık. Elimizi başımıza koyduk ve depremin durmasını bekledik. Daha sonra apartmandan çıktık. Daha sonra bir deprem daha oldu. Saat 4.25 sıralarında bir biz arabaya binerken bir deprem daha oldu. Birinci gün arabayı boş araziye çektim. Bir gün arabada olmak durumunda kaldık. Karla karışık yağmur yağıyor. Elektrik yok. Yakıtımızda kısıtlıydı” ifadelerini kullandı.
Gözyaşlarına hakim olamadı
Kayserili bir vatandaşın kendisine yardımcı olduğu anları anlatırken, gözyaşlarına boğulan Argus, “Birinci gün öğleden sonra yakınlarımızı aramaya gittik. Yeğenim yeni evlenmişti. Komşumuz vardı oda yeni evlenmişti. Depremde hayatlarını kaybettiler. Toplamda 23 arkadaşımızı kaybettik. Diğer akrabalarımız ve arkadaşlarımızdan da 100’e yakın kişiyi kaybettik. Allah kimseye bu felaketi yaşatmasın. Benim ve çocuklarım psikolojik olarak iyi değiliz. Gece bile en ufak bir şeyde irkiliyorum. Öyle bir psikolojik travma yaşadım. Deprem anı aklıma geliyor. Çok zor bir durum, çocuklarımı ben Kayseri’ye bırakmıştım. Tekrardan Kahramanmaraş’a gittim. Kendi yakınlarımın başında bekleyerek, onları enkaz altından çıkartmaya çalıştık. Çıkarttığımız oldu. Kaybettiğimiz oldu. Allah’ım Türk milletime bir daha böyle bir felaket yaşatmasın. Kayseri’ye geldiğimde bir arabaya işaret ettim. Arabanın için çok kötü durumdaydı. Onu yıkatmak istedim. O işaret ettiğim arkadaş ‘beni takip et’ dedi. Beni yıkamacıya götürdü. Yıkama parasını da verdi. Biz böyle şeylere alışık değiliz. Bizim buna ihtiyacımız yok ama Kayseri halkına düşünceli olması ve yardımsever olmalarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Arabamı götürdüler. Yıkama parası dahi almadılar. ’Ağabey geçmiş olsun’ dediler. Allah razı olsun bu milletten bu millet yıkılır mı?” şeklinde konuştu.