İki yıllık pandeminin ardından yeniden bir araya gelmekten mutluluk olduğunu belirten Yeni, turizm emekçilerinin sorunları, işçi ve işveren ilişkileri, devletin sorumlulukları ve çözüm önerileri üzerine değerlendirmelerde bulundu. “Emekçiler olarak biz inanın son 3 yılda akıllara durgunluk verecek üzüntüler yaşadık” diyen Yeni, sürekli tekrarladığı ‘Emekçilerimize sahip çıkalım’ çağrısına rağmen devletin yetkililerinin ve işverenlerin emekçilere yeterince sahip çıkmadığını ifade etti. 
DEVLET VE İŞVERENLERE ELEŞTİRİ
Bunun sonucu olarak turizmin yüzde 50’yi aşan kalifiye personel kaybı yaşadığını vurgulayan Yeni, bu yıl kalifiye personel bulunamayacağını ancak Rusya – Ukrayna Savaşı nedeniyle talebin azalmasından dolayı bu eksikliğin hissedilmediğini aktardı. Yeni, emekçilere sezon sonunda 2-3 ay destek verilmesi gerektiğini, bunun sağlanması için işverenlerin devletin yetkili organlarına baskı kurması gerektiğini söyleyerek “Tüm turizm işveren temsilcileri bu baskıyı yeterince ve gereğince kurabilseydi inanın personelimize biraz daha sahip çıkma olasılığımız yüksekti. Maalesef o baskıyı da yeterince kuramadık. Devlet de tabiri caizse turizmcinin üzerine çullandı. Hiçbir şey vermeden hep alayım mantığı ile hareket etti. Turizm politikası üretmedi. Turizmcinin de çalışanına yeterince sahip çıkamaması sonucunda maalesef bugüne geldik dayandık” dedi. 

ALANYA SÜRGÜN YERİNE DÖNÜŞTÜ 
Bu sorunların yanı sıra savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna’nın varlıklı kesiminin Alanya’ya gelmesinden dolayı kira fiyatlarının arttığına değinen Yeni, “Ukrayna’dan Rusya’dan göçmen derken şehrimizi başına büyük bir bela sardı. Ev kiraları şuanda 10 bin liradan başlıyor. Çalışacakların, ailelerin de bu şehri terk etmemesi için hiçbir sebep kalmamıştır. Alanya, çalışılabilir, tercih edilebilir bir şehir olmaktan çıkmıştır. Çünkü yaşanılabilir gibi değil Alanya. Maalesef tabiri caizse bir sürgün yerine dönüşmüştür Alanya. Şehre asla emekçi gelmek istemiyor. Çünkü aldığı 4 bin 250 TL ile geçinme şansı yok. Kira, hayat pahalılığı, çarşı pazar derken emekçinin canına okuduk. Bundan sonra ümit ediyorum ki yaşadığımız sorunlardan ders çıkarır, hesabını çok iyi yaparız da turizme sahip çıkarız. Hizmet sektörü turizm emekçiler olmadan olmaz” diye konuştu. 

BURHAN SİLİ: ORTAK HAREKET ETMEK ÖNEMLİ 
HOTED Onursal Başkanı ve Başdanışmanı Hakan Halit Yeni’nin sorun ve talepleri sıraladığı değerlendirmelerinin ardından ALTİD Başkanı Burhan Sili de bir konuşma yaptı. Çalışan kalifiye personelin sektörden kaçtığını ve bu sorunun belli bir orada devletin, belli bir oranda da işveren işletmelerin atılabilecek doğru adımları gerçekleştirmemesinden kaynaklandığını söyleyen Sili, ancak dünya ve Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini belirtti. Türkiye’nin turizm politikasının olduğunu ancak son 3 senede planlanan evreye erişilemediğini belirten Sili, kaynak pazar ve ürün çeşitliliği ile tesislerin açık kalma ve çalışma süresini, karlılık oranını artırarak hem çalışanların hem yatırımcının memnun olacağını söyledi. Her fırsatta devletin yetkili organlarına sorunları ve çözüm önerilerini ilettiklerini söyleyen Sili, şanssızlıkları önümüzdeki dönemde aşıp hak edilen noktaya gelmeyi diledi ve ortak bir anlayışla hareket edilmesinin son derece önemli olduğunu vurguladı. 

NURHAN ÖZCAN: SAVAŞMADAN ALINIYOR 
Alanya Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan da turizm, çalışanlar ve kira gibi ilçenin sorunlarına değinerek “Burada ne memur, ne turizmci barınabilir. Çalışan emekçilerin aldığı maaşlar belli. Güzel bir şehirde yaşıyoruz, göç alması da bundan kaynaklanıyor. Bize düşen görev ev sahibi olanlar, çalışan emekçilere bir şekilde destek olunmalı. Ev sahibi olanların bunu biraz dikkate alması gerekiyor. 
Bu sektörde otellerin daire yapılarak satılmasını da gelecek açısından çok tehlikeli buluyorum. 
Birçok savaşlar vardır, ülkeleri almak için. Ama bunun neticesinde savaşmadan alınması gibi bir şeyle karşı karşıyayız. Sadece bugünü değil, yarını düşünmeliyiz. Huzur ortamımız için kendimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz” şeklinde konuştu.