Hükümet; memur ve emekliye gerçek hayat şartlarıyla uyuşmayan şaka gibi zam teklifi yaptı. Elektrik, doğal gaz, oto gaz, ulaşım, sınav ücretleri ve tüketim malzemelerinin fiyatları sık sık güncellenirken, memur ve emeklinin maaşlarına “MIŞ” gibi zam teklifi gerçekten şaka gibi...
Kamuda toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sonuçlandı. Kamu işçilerine 2021-2022'nin ilk 6 ayı için yüzde 12, diğer 6 aylar için yüzde 5 artı enflasyon farkı oranında zam yapıldı. En düşük ücretli çalışan grubundaki kamu işçilerine 500 TL'lik iyileştirme yapıldı.
Öte yandan hükümet; memur ve emekliler için 6. Dönem Toplu Sözleşme teklifini de açıkladı. Hükümet; memur ve 2022 yılı için % 5+6, 2023 yılı için ise %6+6 ve enflasyon farkı teklifi sundu. 3600 Ek Gösterge için de görüşebiliriz, dedi. Şu an itibariyle gerçekleşen enflasyon %19 iken bir sonraki yıl için memur ve emekliye sunlan %11’lik bir ücret artışı kabul edilebilir mi? İki yıl sonrası için %12’lik bir teklif akıllara yatar mı? %19 enflasyon varken, memur ve emekli maaşları zaten yoksulluk sınırının altındayken hükümetin yaptığı bu teklif yeterli mi? Memur maaşlarını yoksulluk sınırının altından çıkarmak için öncelikle seyyanen zam gerekmez mi? İşçiye var, memura yok! Bu hiç adil mi? Aynı dönemde, kamudaki toplu iş sözleşmesinde; işçiler için anlaşmaya varılan zam oranlarını ve işçiye yapılan 500 tl’lik seyyanen zammı düşününce; aradaki çelişkiyi anlamak çok zor açıkçası. Madem günün koşulları gereği işçi maaşlarına bu düzenlemeyi yapmak gerekiyor, aynı düzenleme memur ve emekli maaşlarına neden yapılmıyor? Düzenleme arasındaki farka bakılırsa; memurlar, emekliler, işçiler olarak sanırım aynı ülkede yaşamıyoruz. Aksi takdirde aynı ülkede yaşayan, aynı hayat koşullarını paylaşan, aynı enflasyona maruz kalan memur ve emeklilere hükümet farklı gözlükle bakmazdı sanırım.
Bilindiği gibi,memur ve emekliler için 6. Dönem Toplu Sözleşmede; Memur-Sen ve Kamu-Sen hükümetten 2022 için yüzde 21, 2023 için ise yüzde 17 zam talebinde bulunmuş, 600 tl’lik seyyanen zam ve gelecek yıllara ait yüzde 6 refah payı talep etmişti ancak görülüyor ki talepler, sadece talep olarak kalmış.
Umalım ki hükümet, memur ve emekliye de işçilere tanıdığı zam oranlarını tanır en azından. Çünkü memurlar da, emekliler de, işçiler de aynı gemideler. Aynı derin sularda yüzüyor, aynı fırtınalarda boğuşuyorlar. Aynı enflasyon canavarından ekmeklerini kurtarmaya çalışıyorlar. Kamu işçilerine 2021-2022'nin ilk 6 ayı için yüzde 12, diğer 6 aylar için yüzde 5 artı enflasyon farkı oranında zam yapılırken, memura işçiye yapılan zammın yanında sadaka gibi zam verilmesi vicdanları rahatsız etmiyor mu? Yapılan bu zam teklifi; memura ve emekliye üvey evlat gözüyle bakmak değil midir?
Şu bir gerçektir ki memurun refah seviyesi ne kadar yüksekse, kamusal alandaki verimi de o kadar yüksek olur.
Önümüzdeki günlerde; 22 Ağustos'ta memur ve emeklinin zam oranı belli olacak, anlaşma olmazsa da kamu görevlileri hakem heyeti Ağustos sonunda zam oranına karar verecek.
Umalım ki memur ve emekliyi enflasyon altında ezdirmeyecek, mutlu edecek bir anlaşma sağlansın. Anlaşmada insanca yayacağımız zam oranları, seyyanen zam ve beraberinde tüm çalışanların özlük haklarında iyileşme kararları çıksın. Çünkü herkes kaliteli bir yaşamı hak ediyor.