Ne istiyorsunuz?
Herkese ehliyet mi verilsin?
Herkes şoför olabilir mi?
Şiddet meyilli insanlara ehliyet verilmeli mi?
Trafik Canavarı daha mı çok, can alsın?
Ne yazık ki MTSK sınavında yaşanan son olay bu soruların cevabına “EVET” der, niteliğinde oldu. Eğitimcileri derinden üzerken, “Toplum olarak nereye gidiyoruz” sorusunu da bir daha akıllara getirdi,
Toplumun can ve mal güvenliğinin tehlikeye düşmesini istemeyen, görevini hakkıyla yapmaya çalışan, MTSK sınav görevlisi Okul Müdürü G.U. MTSK sınavında başarılı olamayan aday ve aday yakınları tarafından darp edilmiş. Evet, ne yazık ki bu da olmuş!
Kamu çalışanı görevini yapmasın mı? Görevini yapmaya çalışan kötekle, hakaretle, asılsız şikayetlerle sindirilsin mi? Ya da darp edilmemek, şiddete uğramamak, asılsız şikayetlerle uğraşmamak için, yanlışları görmezden mi gelsin?
Kendimize soralım! Trafikte canını, malını, çok sevdiklerini kaybeden insanlar bu acıları yaşamayı hak ediyor mu? Trafikteyken hatalı araç kullanımına, ya da kural ihlallerine tanık olduğunuzda, tepkimiz ne oluyor? “Sana bu ehliyeti kim verdi, bakkal dükkanından mı aldın” cümleleri tanıdık geliyor mu?
İşte bunların yaşanmasını istemeyen, hakkı hakka teslim etmeye çalışan MTSK görevlisi eğitimcimiz darp ediliyor, şiddete maruz kalıyor. Toplumun can ve mal güvencesini sağlamaya çalışırken, kendisi can güvenliği sorunuyla karşılaşıyor maalesef.
Bu tutum, toplumsal bir sorundur. Toplum adına büyük bir tehlikedir. Kamusal alanda işlerin hakkıyla yapılmasını engellemektir. Kamu çalışanlarının görevlerini yapmalarına engel olmaktır. Kurumları yıpratan, kurumların iş görürlüğünü engelleyen, bir an önce önlemlerin alınmasını gerektiren bir suçtur. Bu suça dur denilmelidir.
Eğitim camiası olarak, kamu çalışanı olarak yaşanan bu şiddet olaylarının engellenmesi için acilen gerekli tedbirlerin alınmasını bekliyoruz. Bu tedbirler her şeyden önce toplumun refahı ve kurumların işlevlerini yerine getirebilmesi için gereklidir ve önemlidir. Çünkü yaşanan şiddet olayları yüzünden, kamu çalışanları görevlerini yapamaz hale gelmiştir.
Ayrıca eğitimciler olarak; defalarca TBMM’ de gündeme getirilen, masada unutulan, rafları süsleyen ÖĞRETMENE ŞİDDETİ ÖNLEME KANUNU’nun tozlu raflardan çıkarılarak hayata geçirilmesini hala bekliyoruz. Biz unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Ta ki canımızın yanması son bulana kadar!
ÖĞRETMENE ŞİDDET, DİREKSİYON BAŞINDA
Ne istiyorsunuz?
Herkese ehliyet mi verilsin?
Herkes şoför olabilir mi?
Şiddet meyilli insanlara ehliyet verilmeli mi?
Trafik Canavarı daha mı çok, can alsın?
Ne yazık ki MTSK sınavında yaşanan son olay bu soruların cevabına “EVET” der, niteliğinde oldu. Eğitimcileri derinden üzerken, “Toplum olarak nereye gidiyoruz” sorusunu da bir daha akıllara getirdi,
Toplumun can ve mal güvenliğinin tehlikeye düşmesini istemeyen, görevini hakkıyla yapmaya çalışan, MTSK sınav görevlisi Okul Müdürü G.U. MTSK sınavında başarılı olamayan aday ve aday yakınları tarafından darp edilmiş. Evet, ne yazık ki bu da olmuş!
Kamu çalışanı görevini yapmasın mı? Görevini yapmaya çalışan kötekle, hakaretle, asılsız şikayetlerle sindirilsin mi? Ya da darp edilmemek, şiddete uğramamak, asılsız şikayetlerle uğraşmamak için, yanlışları görmezden mi gelsin?
Kendimize soralım! Trafikte canını, malını, çok sevdiklerini kaybeden insanlar bu acıları yaşamayı hak ediyor mu? Trafikteyken hatalı araç kullanımına, ya da kural ihlallerine tanık olduğunuzda, tepkimiz ne oluyor? “Sana bu ehliyeti kim verdi, bakkal dükkanından mı aldın” cümleleri tanıdık geliyor mu?
İşte bunların yaşanmasını istemeyen, hakkı hakka teslim etmeye çalışan MTSK görevlisi eğitimcimiz darp ediliyor, şiddete maruz kalıyor. Toplumun can ve mal güvencesini sağlamaya çalışırken, kendisi can güvenliği sorunuyla karşılaşıyor maalesef.
Bu tutum, toplumsal bir sorundur. Toplum adına büyük bir tehlikedir. Kamusal alanda işlerin hakkıyla yapılmasını engellemektir. Kamu çalışanlarının görevlerini yapmalarına engel olmaktır. Kurumları yıpratan, kurumların iş görürlüğünü engelleyen, bir an önce önlemlerin alınmasını gerektiren bir suçtur. Bu suça dur denilmelidir.
Eğitim camiası olarak, kamu çalışanı olarak yaşanan bu şiddet olaylarının engellenmesi için acilen gerekli tedbirlerin alınmasını bekliyoruz. Bu tedbirler her şeyden önce toplumun refahı ve kurumların işlevlerini yerine getirebilmesi için gereklidir ve önemlidir. Çünkü yaşanan şiddet olayları yüzünden, kamu çalışanları görevlerini yapamaz hale gelmiştir.
Ayrıca eğitimciler olarak; defalarca TBMM’ de gündeme getirilen, masada unutulan, rafları süsleyen ÖĞRETMENE ŞİDDETİ ÖNLEME KANUNU’nun tozlu raflardan çıkarılarak hayata geçirilmesini hala bekliyoruz. Biz unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Ta ki canımızın yanması son bulana kadar!
Ekleme
Tarihi: 24 Ekim 2021 - Pazar
ÖĞRETMENE ŞİDDET, DİREKSİYON BAŞINDA
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.